27 Mart 2012 Salı

Dilara Gönder vs Fenerbahçe



Fenerbahçe bayan voleybol takımı Avrupa şampiyonu olup ülkemize bir mutluluk yaşattı.Fenerbahçe taraftarı da haklı olarak takımlarının Avrupa şampiyonluğunu kutlamak üzere Sabiha Gökçen'e gittiler.Ve havaalanında polisle taraftar arasında kötü şeyler yaşandı.Biber gazı,cop hepsi olmuş.

İşte olaylar bundan sonra başladı.Ntvspor spikeri Dilara Gönder'de 14/16 programında yaşanan olaylarla ilgili söylediği bazı sözlerden sonra çok ağır eleştirilere maruz kaldı.Söylenenleri tek tek buraya yazmanın imkanı yok.14/16 programını o sırada canlı izliyordum ve Dilara Gönder'in söylediklerine bu kadar tepki verilmesine çok şaşırdım.

Hedef gösterir gibi Fenerbahçe taraftarının tümüne yapılmış bir itham olduğunu sanmak veya düşünmek bana göre saçma bir durum.Hepmizin bildiği,hemen hemen bütün taraftar gruplarının arasında bulunan çapulcu gruba söylenmiş bir söz olduğunu düşünüyorum.

Bunların dışında gösterilen tepkiler öyle boyutlara vardı ki herşeyden önce Dilara Gönder bir bayan.Edilen küfürler,hakaretler yetmemiş olacakki işi şiddetle tehdit etmeye kadar uzatanlar olmuş,inanılır gibi değil.

Dilara Hanım'da gösterilen tepkilerden ve yanlış anlaşılmaktan duyduğu üzüntüden dolayı önce twitter'dan,sonra canlı yayında sonrasında ise Facebook'ta özür diledi ve yanlış anlaşıldığını vurguladı.Yapılan bir hatayı düzeltmeye yönelik çabaları görmezden gelmek,olayları dahada büyütmek hoş değil.

Bu yazıyı niye yazıyorum ? Hepimizin bıktığı,bitmesi için çözümler üretmeye çalıştığı sporda şiddet durumunun bitmesi için verilen çabaya rağmen bir işe yaramadığını görüp duyduğum kaygıdan dolayı yazıyorum.

Ntvspor kanalının böyle bir yanlışa düşeceğini zannetmiyorum lakin bu tepkiler belkide bir insanın işinden olmasına neden olacak düzeye yükseldi ki en hafif tabirle bu acımasızlıktır.

Dilara Gönder'in Facebook'tan yazdığı açıklama yazısı;


Öncelikle herkese iyi geceler dilerim.Aslında böyle bir yazıyı kaleme almaktan ötürü son derece rahatsızım.Zaten bu yazı için izin bile isteyemedim gelen tepkilerle uğraşmak durumunda kalan ve bu durumu yarattığım için onlar adına da son derece üzgün olduğum çok değerli yöneticilerimden ama özellikle beni uyarılarıyla doğruya yönlendirmeye çalışan sevgili müdürüm Fuat Akdağ’dan..Ancak bugün yaşanan ‘Talihsiz’ olay sonucunda gelen tepkiler o kadar fazla büyüdü ki...Evime gelirken atılan laflardan benim yüzüm kızardı bunu kendine yakıştıranlar adına.Sadece bu da değil,malumunuz sosyal medya günümüzde iletişimin birinci yolu haline geldi.Bu sayede bazı kullanıcılar ‘Özgür İfade’ tanımına da yepyeni bir boyut kazandırmıs oldu.Çoğu kullanıcı da tepkisini yerli yersiz son derece ağır ithamlarla ifade etmeye başladı.
Bugün yayında kullanmış olduğum ifadelerle ilgili açıklamamı yapmış olduğumu düşündüğümden konuyla ilgili hatamı tekrar anlatmaya çalışmayacağım.Fakat çok önemli gazetelerde,paylaşım sitelerinde kullanMAmış olduğum bir ifade yer alıyor ki bu ifade yüzünden beni gördükleri yerde Esas şiddeti göstereceklerini ve o zaman ne yaptığımı anlayacağımı söyleyen tehditler savuran bir taraftar grubu ortaya çıktı ve bu akılalmaz durum ne yazık ki bu yazıyı yazmaya itti.Kullandığım ifadelerde dolayı üzüntümü dile getirdim.Kullanmadığım bir ifadeye de açıklık getirmek istedim.
Sporda Şiddet konusunda son derece rahatsız olan ve uzun yıllardır spor sektöründe çalışan biri olarak amacım sadece ve sadece şiddetin fenalığına dikkat çekmekken ‘Olay çıkarmaya giden Taraftar’ ibaresini kullanan ve şiddeti körükleyen biri haline geldim.
Hedefimde Fenerbahçe taraftarı olduğunu düşünenlerin de meslek hayatımın başlamasını sağlayan bir kulube herhangi bir saygısızlık yapmayacagımı da bilmesini isterim.
Tıpkı taraftarın bilmesini istediğim gibi bugün Sayın Fenerbahçe Yöneticisi Hakan Dinçay’ında beni KINAMADAN önce bilmesini ister ya da en azından KINAMADAN önce görüntüleri izler ve ondan sonra yine KINAMAK istiyorsa kınamasını isterdim.Hoş kınanmayı tabi ki hiç bir zaman istemem ama bu tavıra saygı göstermek durumunda kalırdım ki şu anda bile o tavrımı koruyorum.Neticede onları istemeden üzdüğümü bilecek kadar zor dakikalar geçirdim.Yalnız Sayın Hakan Dinçay bu şekilde bir tepki göstererek,işaret ederek ve benim SÖYLEMEDİĞİM bir cümle üzerinden beni kınayarak buna sinirlenebilecek ,ve öfkesini gerçekten kontrol edemeyerek bana zarar verebilecek ve bunun da sizi mutlu edebileceğini düşünecek bir taraftar olabileceği ihtimalini göz ardı etmiş olmuyor mu?Neticede sizler bu kulubü temsil eden çok önemli,saygın insanlarsınız.(Karşılaştığımızda bana esas olay cıkarmaya gitmenin ne olduğunu gösterecek bir sürü insan ortaya çıktığını sizlerde internetten görebilirsiniz.)Belki benimle karşılacak olan öfkeli bir taraftar sonrası SPORDA ŞİDDET ‘E gerçekten dikkat çekilir ve vermek istediğim mesajı bu sefer dolaylı yoldan DOĞRU vermiş olurum.
Eminim Sayın Hakan Dinçay ya da herhangi bir Fenerbahçeli böyle bir talihsiz olayı yaşamamı istemez.Peki özürümü kabul etmeyenler kınayanla kınayanlar; böyle bir şey yaşanırsa ailemden kim özür dileyecek?
Dün gece Havalimanında yaşanan olaylarda zarar gören,şiddete maruz kalan herkese geçmiş olsun diliyor bir gün öfkelerin kontrol edilebilmesini diliyorum..

Saygılarımla,
Dilara Gönder

22 Mart 2012 Perşembe

NY Redbulls





Fotoğraflar biz futbolseverlerin pek ilgilenmediği lig Amerika'dan.Basketbol,Beyzbol,Amerikan futbolu derken ilgi olarak geride kalan 'gerçek futbol'a ilgi Amerika'da her geçen gün artıyor.

16 Mart 2012 Cuma

Rocky Bilbao


Arjantin'de yayınlanan Ole gazetesinin A.Bilbao'nun Man.Utd.'yi,Avrupa Ligi'nden elemesi üzerine attığı başlık..

14 Mart 2012 Çarşamba

Şampiyonlar Ligi ve 7 Gol




Futbolun en üst düzey arenası olan Şampiyonlar Ligi'nde son dönemlerde ilginç skorlar ortaya çıkmaya devam ediyor.Geçtiğimiz günlerde Barcelona'nın B.Leverkusen'e 7 atmasından sonra dünde Bayern Münih,Basel'e 7 attı.

Şampiyonlar Ligi yavaş yavaş belli başlı takımların oyun alanına dönüşüyor gibi geliyor bana.Sayılı 3-4 klübün akıttığı onca para,getirdiği yıldız oyuncular takımları inanılmaz güçlendiriyor.Büyük takımların yanında en üstün bir alt kademesi diyebileceğimiz ekipler bile süper güçlere kafa tutamıyor.Artık önceden görebildiğimiz kadar sürpriz görülmüyor.Takımlar arasında bulunan fark dağlar kadar büyüdü.Hep görmeye alıştığımız takımlar,hep bildiğimiz isimler.Kısacası Şampiyonlar Ligi'de sıradanlaşmaya başladı.İzlediğimiz maçların kalitesi,heyecanına diyecek yok fakat dediğim gibi hep alıştığımız takımlar olması can sıkmaya başladı.

Diğer yandan bir Beşiktaş'lı olarak bu farklı maçları takip etmeye çalışıyorum.İki maçtır hedefe ulaşamadık.Hem Barcelona hem Bayern 7'de kaldılar bir türlü o bizi mutluluğa ulaştıracak 8'inci gol gelmedi.Hala en tepede yediğimiz 8 gol ile duruyoruz.

8 Mart 2012 Perşembe

İki Farklı Yüz A.Madrid:3 Beşiktaş:1


Amaç çeyrek final rakip Atletico Madrid olunca maçın zor geçeceği baştan belliydi.Bu sezon Avrupa liginde karşılaştığımız en güçlü ekip oldukları kesin.

Maç öncesi tahminlerde ve akla yatkın olan görüşlerde Braga maçında olduğu gibi başlayacağımız düşünülüyordu.Fakat Carvalhal nedendir bilinmez takıma fazla güvenmiş.Mustafa Pektemek'i 11 de başlatıp sol beke Veli'yi yerleştirmesi inanılır gibi değil.Maçın ilk yarısında Veli'nin bulunduğu kanadı delik deşik ettiler.Nitekim oradan 2 gol yedik.

Sol kanat bugün bizim belamız oldu.Veli'nin ait olmadığı pozisyonu fazlasıyla yadırgaması,önünde oynayan Quaresma'nın ise turistik gezide olması o kanadı bitirdi.Quaresma'yı sahada izlerken gözlerime inanamıyorum.Şu zamana kadar söylemek istemedim fakat takıma olumlu yönde verdiği katkı,zararının yanında ufacık kalıyor.Kafa olarak çoğu maçtan kopuk ne yaptığı belli olmayan hareketleriyle kendini oyalıyor.Bugünde gördüğümüz gibi vücudu burada aklı başka yerdeydi.Sanırım kafasında Beşiktaş'tan ayrılmak var.

İlk yarıda çok ürkek başladık.Daha önceki yıllarda da bunun örneklerine sıklıkla rastladık.Beşiktaş'ın saçmalayarak başladığı çok avrupa maçı var.Yabancı rakip gördüğümüzde önce bir afallıyoruz.İlk kez toplanmış bir halı saha takımı gibi kimse kimsenin ne yaptığından habersiz ileri oynamaktan aciz bir Beşiktaş izledik.Kahır dolu bir 45 dakika.

İkinci yarıda ise sol bek mevkiinin gerçek sahibi İsmail'in girişi ve önüne Quaresma gibi mücadeleden kaçmayan Veli geçince toparlar gibi olduk.İlk yarı siyah ikinci yarı beyaz oldu bizim için.Takımın ihtiyacı olan mücadele,istek hepsini gördük sahada.Simao ve Fernandes önderliğinde bir gol bulduk.İkinciyi bulabilir hatta 2.yi atarsak daha ileriside olabilirdi fakat olmadı.İlk yarıda ki gibi aciz oynayıp madara olmaktansa ikinci yarıdaki isteği görüp yenilmeye ben razıyım.Eğer kaybedeceksek bu şekilde kaybedelim.

İkinci yarıda ise bana göre gördüğümüz en önemli şeylerden biri A.Madrid'in gayet yenilebilir bir takım olduğu.Simao'nun attığı gol belkide İstanbul'da bize turu getiren en önemli etkenlerden olabilir.Beşiktaş tarihinin en önemli maçlarından birine çıkarken hem taraftar olarak bizler hemde sahada bizleri temsil eden oyuncularımız inanırsak turu geçebiliriz.Yeterki mücadelen kaçmayıp İstanbul'un gerçek bir deplasman ve cehennem olduğunu Atletico'ya gösterelim.Zor ama imkansız kesinlikle değil.

Guti Reis !



Bugün çıkacağımız Madrid deplasmanı öncesi,takımımıza hizmet etmiş olan dünyaca ünlü futbolcumuz Guti'den destek gelmiş.

Dün twitterdan Türkçe olarak yazdığı mesajında 'Yarin takimim Besiktas ile statta olacagim. KARA KARTAL ! ' yazan Guti kimin yanında olduğunu göstermiş.

7 Mart 2012 Çarşamba

Atletico Madrid



Beşiktaş tarihinin en zor ve en önemli maçlarından birine çıkmasına 24 saatten az bir süre kalmış durumda.İspanya'da alacağımız skor,ortaya koyduğumuz futbol Beşiktaş'ın bundan sonraki haftalar hatta yıllar içinde ki stratejisini direkt olarak etkileyebilir.

Sezonun bana göre en önemli maçından önce söyleyeceğim tek şey: Haydi Kartalım !

4 Mart 2012 Pazar

Levent Erdoğan !



Beşiktaş kendisini adam gibi yönetebilecek yöneticilere sanırım hiçbir zaman kavuşamayacak.Yıldırım Demirören gitti yerine gelecek yeni yöneticiler ile beyaz bir sayfa açmaya hazırlanırken başkan adaylarından Levent Erdoğan daha başka olmadan (kendi fikrime göre) çok talihsiz bir açıklama yaptı:


“Beşiktaş’ın alt yapısı önemli. Kendi futbolcumuzu yetiştireceğiz. Quarsema, Simao transfer edildiğinde bunlar yanlış transferler, kulübe zarar veriyor demiştim aynı görüşteyim. Göreve gelirsem, Quaresma ve onun gibileri göndereceğim”.


Yukarıda paylaştığım açıklama Levent Erdoğan'a ait.Böyle bir açıklama inanılır gibi değil.Açıklamanın yada düşüncesinin doğruluğunu kesinlikle tartışmıyorum.Kendisine göre haklı yönleri tabiki var fakat benim eleştirdiğim konu açıklamanın zamanı konusunda.

Takımın hali malum.Liderle puan farkı almış başını gitmiş bunun üstüne iyi futbolda kesinlikle oynamıyoruz.Takımın bel bağladığı,yapacakları hareketlere,maç içindeki performanslarına mahkum olduğu adamları daha başkan olmadan göndereceğini söylüyor.

Bu dereyi görmeden paçayı sıvamak,takımın içini karıştırmaktır.Önce bir başkan ol,koltuğa otur,planlarını çiz,ondan sonra açıklamanı yap.Bu oyuncuların motivasyonları çok önemliyken kafalarının sezon sonu gidecek olmalarında,transfer görüşmelerinde olmasının Beşiktaş'a ne faydası olabilir ?

Bu açıklama içerik olarak olmasada,zaman olarak tam bir fiyaskodur.Bir yönetim takımın en önemli avrupa maçlarından saatler önce istifa eder,diğeri daha başkan olmadan lig ortasında takımın bel bağladığı oyuncuları göndereceğini söyler.

Bu kafayla Beşiktaş'ın geleceği içinde bulunduğu ortamdan daha parlak görünmüyor.

2 Mart 2012 Cuma

İdeal Ev




Hollandalılar işi biliyor.Bu adamlardan bu kadar topçu çıkmasına şaşırmamak gerek.İdeal ev düzenini yapmışlar.Çocuğun sokakta top oynarken top kaçtı,araba geldi kaç gibi işlerle uğraşmadan topunu oynamasının yolunu bulmuşlar.Anne-babanında kafa rahat.Çocuğumu merak ettin ? Çıkar kafanı camdan evin arkasında sahada oynuyor.Mahalle maçı falanda olduğunda bütün site çıksın balkonlara izlesin maçı al sana mis gibi ev sahibi avantajı.

Valla çok özendim duruma.Küçükken olmadı böyle bi evimiz.

Transworld Sports Karşıyaka - Göztepe Belgeseli




Geçtiğimiz haftalarda oynanan Karşıyaka-Göztepe derbisinin Transworld Sports tarafından hazırlanan belgeseli.Böyle uluslararası bir ekibe konu olabilmek ve bu belgesele konu olan maçı Karşıyaka'nın kazanması ayrı güzel.



not:(Tam ekran modunda izlemeniz tavsiye edilir.Küçük modda görüntünün yarısı yok)