30 Mayıs 2011 Pazartesi
İverson ve Annesi
Sezon başında Beşiktaş'a transferi Türkiye ve dünya spor basınını çok şaşırtmıştı.Aynı Beşiktaş taraftarının karakterinde başı dik,boyun eğmeyen,asi tavırlarıyla daha oynamadan taraftarın gönlünde taht kurmuştu.Süper kariyerinin yarısını oynasa Türkiye'yi sarsacağı dahi konuşuluyordu.Fakat beklenen olmadı İverson o beklenen patlamayı yapamadı ve sakatlığı için ülkesine döndü.O gün bugündür de kendisinden doğru düzgün haber alamıyoruz.(yada verilmiyor)
Bu yazıya başlarken yazının hiç buraya gideceğini düşünmemiştim konuyla ilgili epey doluymuşum demekki böyle düşünmediğim bir yazı bile oralara gitti.İverson yok,dönecek gibide durmuyor bizede eski resimlere bakıp iç geçirmek kalıyor.
not:Dönersen kapı her zaman açık İverson Reis..
29 Mayıs 2011 Pazar
Büyük Takım
Barcelona dün akşam oynanan maçın sonunda 3-1 kazanarak avrupanın bir numaralı kupasının sahibi oldu.Fakat Barcelona neden büyük takım olduğunu yukarıda ki şampiyonluk pozuyla değil alttaki fotoğrafta kupayı Abidal'a kaldırtarak gösterdi.
28 Mayıs 2011 Cumartesi
Wembley Hazır
Bu akşam oynanacak olan Şampiyonlar Ligi final maçına Wembley tamamen hazır durumda.Maçın İngiltere'de olmasından dolayı bu maç İngiliz'ler için ayrı bir önemde taşıyor.Efsane stadları Wembley'de gelmiş geçmiş en iyi oyunu oynayan takımlar arasında gösterilen Barcelona'yı yenip kupaya uzanmak sevinçlerini iki kat arttıracak.Katalan cephesinde ise maça ilgi yoğun.Man. Utd. düşmanı bazı İngiliz taraftarlarda maç sırasında Katalan cephesinde olacaklar.
Avrupanın klüpler bazında en büyüğünün belli olacağı bu maçta benim favorim Barcelona olacak.Yanlız maçın Barcelona açısından çok rahat geçeceğini düşünmüyorum hatta birazda iddaa yorumuna kaçarsak ilk yarının '0' biteceğini düşünüyorum.Maçla ilgili net skor tahmini yapamasamda sonuçta kazananın Katalanlar olacağına inancım tam.
(fotoğraflar: www.ntvspor.net)
26 Mayıs 2011 Perşembe
Basketbol İçin Mail Kampanyası
(ekşibeşiktaş'tan alıntıdır)
25 Mayıs 2011 Çarşamba
Günün fotoğrafı 25.05.2011
Abimiz sahnede mikrofon elinde,kafa dumanlı şarkılarını söylerken nasıl karizmaysa futbol oynarkende bir o kadar değişik bir görüntü sergiliyor.En az müziğe olan tutkusu kadar futbolu sevdiğini ve her fırsatta severek oynadığını biliyoruz.Futbolumuzun epey kirlendiği şu dönemde bize biraz renk getirsin diye paylaşmak istedim bu resmi.
24 Mayıs 2011 Salı
Yeniçeriler'den Anlamlı Hareket
Şampiyonluk yarışının belkide en önemli ayaklarından birinde Sivas'ta yaşanan rezaletten sonra amaca ulaşıldığı için hiç kimsenin sesi çıkmamıştı.Takıma kendi evinde deplasman havası yaptıran,kendi evinde hücuma çıkarken ıslıklanan ve küfür yiyen Sivas'ta ki olaylara kimse gık etmemişti.Geride bıraktığımız şampiyonluk yarışı kadar,Sivas'ta yaşanan saçmalık ve rezalette uzun süre unutulmayacak.Bunca rezalete kimse ses çıkarmazken Sivasspor tribün grunu Yeniçeriler aşşağıda paylaşacağım açıklamayı yapmışlar.Kendilerini gönülden tebrik ediyorum ve haklı davranışlarından dolayı kutluyorum.Açıklama aşşağıda ;
Fenerbahçe maçında yaşanan olaylar malumunuz. Yaşanan bu olaylardan sonra dik duruşumuzu devam ettirip, grup olarak bize yakışanın faaliyetlerimizi durdurmak olduğu kararına vardık.
İlk başlarda bizde ılımlı baktık olaya esnaf kazanır dedik. 1 maç olsun tahammül edelim esnaf para kazansın dedik. Bu düşünceler içinde dışarı çıktığımızda gördüklerimiz bizleri çileden çıkardı. Fener bayrağı asan esnaflar mı dersiniz yoksa iyi günde en kral Sivassporlu olan karaktersizlerin Fener ürünleriyle gezmesi mi dersiniz yoksa ''Para yok'' diyerek original Sivasspor ürünü almayıp Fenerium tırında ki ürünleri kapış kapış edenler mi dersiniz. Soruyoruz ey Sivassporlular sizin hiç mi zorunuza gitmedi? Hala parayı mı savunursunuz?
Tüm kamuoyuna samimiyetle konuşuyoruz ve Bizler utanıyoruz!
Sivasspor gol attı diye sevinen taraftarı dışarı atanlardan utanıyoruz!
Kendi sahamızda deplasman yaşamamıza sebep olanlardan, kombineleri satanlardan, kimliğinde Sivas yazıpta üzerlerine Fener forması geçirenlerden utanıyoruz!
Kendi memleketinin takımı için hiç birşey yapmayıpta söz konusu Fener olduğu zaman bir yerlerini yırtanlardanutanıyoruz!
Bizim ve diğer taraftar gruplarımızın pankartlarını söküp atanlardan utanıyoruz!
Bize 1 yıldır ön tellere pankart astırmayan ama Fener taraftarına sesini çıkarmayanlardan utanıyoruz!
Sivas'tan karabük'e giden 20 kardeşimize bilet verilmeyip dışarda bırakılırken Fenerlilere bilet verenlerden utanıyoruz!
Fener formasıyla stada girenlere tepki göstermeyip hala misafirperverlikten bahseden, biz tepki gösterdiğimizde onları savunan, tepki duyuları iflasa uğramış koyunlardan utanıyoruz!
Verdiği sözleri yerine getirmeyen, çifte standart uygulayan Emniyet Müdürü ve Emniyet Teşkilatından utanıyoruz!
Kısacası takımının arkasında durmayan ilk fırsatta satış koyan Sivas'lıyım diye geçinen herkesten utanıyoruz!
Utanıyoruz ve bu tarz insanlarla aynı safta görünmek yerine faaliyetlerimizi durdurup, tribünden çekilmeyi yeğliyoruz.
Biz tribüne çıktığımız günden beri şehirde rahat rahat dolaşamayan İstanbul yalakaları size sesleniyoruz artık serbestsiniz.
Bu güne kadar tribüne başka formayla gelemeyen İstanbul yalakaları sevinin gün sizin. Artık size tepki gösteren hatta yeri geldiğinde döven YENİÇERİLER faaliyetlerini süresiz olarak durdurmuştur. Sevinin gün sizin. Şehirde ki, camiada ki bu zihniyet değişmediği sürece YENİÇERİ çok sevdiği Sivasspor'undan uzak kalacak. Mutlu olun.
Bizler gibi düşünen, bu onurlu mücadelemizde bizlere destek olan herkese selam olsun.
Son Kez Alemde YENİÇERİ..
23 Mayıs 2011 Pazartesi
Sakaryaspor BankAsya'da
Dün akşam oynanan Tff 2.lig,BankAsya'ya yükselme plaf-off maçlarında finalde Bandırmaspor'u 5-1 yenen Sakaryaspor,Elazığspor ve Göztepe'nin ardından son BankAsya biletini kapan takım oldu.
Sezon başında yükselme konusunda pek şans tanınmayan ve maddi sıkıntıların içinde çok zor günler geçiren Sakarya plaf-off'larda resmen aslan kesildi.İlk maçta güçlü Konya Torku Şekerspor'u 3-1,ardından Bugsaş'ı zorlanarakta olsa penaltılarla ve nihayet finalde Bandırma'yı resmen dağıttılar.
Süperlig'de Antalyaspor'un dolduramadığı Mardan Stadı dün play-off finalinde neredeyse tamamen doluydu.Özellikle Sakaryaspor ağırlıklı stad doluluğu ve oyun gerçekten adına yakışır nitelikteydi.
Belkide BankAsya'ya çıkmaya en çok ihtiyacı olan takım olan Sakarya en çok isteyip çabalayarak buraya geldi.İçinde bulunduğu tarihiyle hiç yakışmayan borç durumu ve düştükleri kötü durumdan çıkış yolu olarak lige yükselmek büyük anlam taşıyordu.
Türk futboluna önemli hizmetler vermiş ve tarihi birçok klübe göre hatırı sayılır derecede iyi olan Sakaryaspor'a BankAsya'da başarılar.
20 Mayıs 2011 Cuma
Futbolcuya 16 Ay Hapis
Yeni sporda şiddet yasasının onaylanmasıyla birlikte cezalarda peş peşe gelmeye başladı.İzmir amatör küme'de hakeme kendisine kırmızı kart gösterdi diye küfür edip hakaret eden oyuncuya 16 ay hapis cezası verilmiş.Buraya kadar problem yok gibi gözüküyor fakat işin aslı öyle değil.
Ortada bir suç var ve bu suçun kanunla belirlenmiş cezası tabiki verilmeli fakat teoride doğru olanı pratikte yanlış yapıyoruz.Hergün gazetlerde okuyoruz adam yaralama,cinayet,gasp,hırsızlık türlü türlü suçlar işleniyor,bu ağır suçlar kimi zaman cezasız kalıyor bazende çok ufak cezalarla kurtarmak mümkün oluyor.
Örneğimiz sporda olduğundan dolayı spordan devam edelim.2 hafta önce oynanması planlanan ve çıkan olaylar yüzünden iptal edilen Bursa-Beşiktaş maçında Bursa'nın aldığı cezalar bu cezaya göre hafif kalıyor.Toplu bir taraftar organizasyonu ve şehri alt üst eden resmen iç savaş görüntüleri vardı.Kimsenin ölmemesi ve ciddi yaralanma olmaması tamamen şanstı.Şimdi bu denli büyük bir olayda saha kapatma,seyircisiz oynama cezaları verilirken futbolcuya hapis verilmesi ne kadar mantıklı ?
Yani özetle ülkemizde onca hırsız,katil v.s. dışarıda gezebiliyorken bir sporcunun sadece hakaret suçundan bu derece bir ceza alması bana anlamsız geliyor.
Haberi ayrıntıları ;
İzmir’de 1’inci amatör küme karşılaşmasında, kendisine kırmızı kart gösteren orta hakem Mert Uçar’ın üzerine yürüyüp hakaret ve tehdit ettiği iddiasıyla tutuksuz yargılanan Pınargücü futbol takımı oyuncusu Emre Bağcı, 16 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı.
Olay, geçen yıl 14 Kasım’da Pınarbaşı semt sahasında meydana geldi. Pınargücü futbolcusu Bağcı, kendisine küfür ettiği gerekçesiyle Yavuzspor’un oyunculardan birine kafa attı. Hakem Uçar da Bağcı’ya kırmızı kart gösterdi. Bağcı, Uçar’ın üzerine yürüyüp, iddiaya göre, tehdit ve hakaret etti. Uçar’ın şikâyetçi olduğu Bağcı hakkında, ‘tehdit ve hakaret’ suçlarından dava açıldı. Son duruşmada savunma yapan Bağcı hakemin kendisine küfrettiğini belirterek, “Ben de ona aynı şekilde cevap verdim” dedi. Bağcı ‘tehdit’ten 5 ay, ‘hakaret’ suçundan da 11 ay 20 gün olmak üzere 16 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı. Hâkim, daha önceden de sabıkasının olması nedeniyle cezayı ertelemedi, paraya da çevirmedi.
‘Futbol terörüne karşı örnek karar’
Avukat Halil İbrahim Atabay, “Ceza kesinleşince sanık cezaevine girecek. Bu tür kararlar biraz olsun futbol terörünü durdurur. Hakemler sürekli olarak benzer olaylarla karşı karşıya kalıyor. Karar örnek bir karar” diye konuştu.
19 Mayıs 2011 Perşembe
Real'de 3 Türk
Günlerdir beklenen,gitti gidecek denen transfer sonunda gerçekleşti ve Hamit Real Madrid ile kesin olarak anlaşma sağladı.Kendi adıma transfere çok sevindim.Yıllardır şampiyonlar liginde avrupada,İspanya liginde izlediğimiz,imrendiğimiz Real'de üç Türk futbolcu var artık.Avrupa futbolunu takip ederken farklı bir sempati besleyeceğimiz ilgi duyacağımız ayrı bir takım olacak Real Madrid.
Aşşağılık kompleksini sonuna kadar yaşayan,renkli renkli giyinip entel takılan,herşeyin en doğrusunu bilen ve transfer mevzularını tamamen pasaporta bağlayan değerli spor yorumcularımıza da kapak olsun.
15 Mayıs 2011 Pazar
Forlan Beşiktaş'ta
Dünya kupasının en değerli,Uruguay milli takımının banko oyuncusu,A.Madrid'in en önemli isimlerinden dünyanın sayılı forvetlerinden Forlan'da artık siyah-beyazı giyecek.1 hafta içinde resmi sözleşmeye imzayı atıp resmen kartal olacak.Hoşgeldin Forlan kapalının hayranları listesine yakında sende eklenirsin..Kariyerinin son demlerinde bize futbol resitalini izlettirmen dileğiyle..
(Gazetelerin dandik montajlarına göre epey kaliteli bir çalışma olmuş.Yapan arkadaşın ellerine sağlık.Bizim dandik gazetelerde bakıp biraz örnek alsınlar.)
Altay Düştü
Göztepe'nin Bank Asya'ya çıkışıyla İzmir'de üç büyük takım yeniden bir araya gelmişti.Türkiye'de İstanbul ve İzmir dışında bu kadar köklü ve büyük 3 takımın mücadelesi başka hiçbir şehirde yok.Bir Karşıyaka'lı ve futbol sever olarak bu 3 takımın mücadelesini tekrardan bir arada izlemek beni heyecanlandırıyordu.Onların rekabeti ligin havasını değiştirip ayrı bir lezzet verecekti fakat olmadı.Yıllardır pek iyi yönetilmeyen ve Karşıyaka gibi tarihine yakışan başarıları bir türlü elde edemeyen Altay,Adana'ya 4-1 mağlup olarak Bank Asya'dan düştü.Umarım alt lige düşmenin verdiği havayla yıllardır yapmaları gereken radikal değişiklikleri yapıp,gereken kararları alıp tarihinin ve isminin hakettiği yere en kısa sürede dönerler.
14 Mayıs 2011 Cumartesi
Atkı Koleksiyonu #6 Paok
İki atkıda Yunanistan'dan store'dan alınmış orjinal ürünler.Üstteki atkı çift kat arka yüzünde resimde görülen ortadaki takım amblemi yok sadece.Dokuma atkımı emin olamıyorum ilk kez bu tarz bir atkı edindim ve gördüm sadece kalın diyebilirim.Alttaki atkı ise tek kat dokuma atkı.Türkiye'de yapılan dokuma tek katlara göre daha ince ve arkasından ipler falan sarkmıyor bu yüzden ayrı bir güzelliği var.
Atkıların hikayesi ise daha güzel.Tribündergi forumundan tanıştığım rogermilla sayesinde edindim atkıları.Kendisi ara ara Yunanistan'a maç izlemeye gidiyor ve Yunan tribünlerini yakından takip ediyor.Bu gidişleri sırasında getirdiği bir kaç atkıyıda lösev'e bağış karşılığı kendisi hiçbir ücret almadan bağışçılara göndermek gibi güzel bir harekette bulunarak gönülleri kazanmıştı.Bende getirdiği atkılardan Paok atkısına talip olmuş ama dakikalarla atkıyı şairler parkı ' na kaptırmıştım.Milla'da sağolsun olayın gerçekleşmesinin üstünden 2 hafta sonra tekrar Yunanistan'a gitti ve beni kırmayarak verdiğim siparişleri getirdi.Hem lösev'e bağış yapmış hemde 2 güzel Paok atkısı edinmiş oldum.
12 Mayıs 2011 Perşembe
Kupa Bizim !!!
Maçla ilgili hiç teknik yoruma girmeyeceğim.Başımıza ağrılar girip,dizlerimizi döverek te olsa kazandığımız bir final oldu.Avrupaya gidiş biletimizi cebimize koymamız belki kupadan bile daha değerli.Hüsranla geçen bir sezonda pek teselli sayılmaz ama,29 senedir göremeyenlerde olduğunu düşününce Türkiye Kupası'nın sevinci dahada artıyor.
10 Mayıs 2011 Salı
Gololurr 1 Yaşında..
Blogumuz bugün itibariyle 1 yaşını doldurmuş bulunuyor.Takipçilerimiz,okuyucularımız ile birlikte yeni yaşları kutlamak dileğiyle..
9 Mayıs 2011 Pazartesi
Real'de Türk Modası
Sonunda beklenen haftalardır haberleri çıkan,gitti gidecek denilen Nuri sonunda Real Madrid'le anlaşma sağladı.Bonservisi için 10 milyon euro,6 yıllık olmak üzerede yıllığı 2.5 milyon euro'ya imza atmış.
İşin diğer bir boyutuda geçen yıl gerçekleşen Mesut transferi.Mesut'un Alman milli takımını seçtiği için Madrid'e gidebildiği,Türk milli takımını seçseydi oraya gidemeyeceğini bastıra bastıra söyleyenleri tekrardan meydanlara bekliyorum.Yıllardır poh pohladığımız,yere göre sığdıramadığımız 'yıldız' diye lanse ettiğimiz Arda bile Türk pasaportuyla bir yere kadar diyerek kendini belli etmişti.Bu transferle de görmüş olduk ki oyuncunun nereli olduğu pek de önemli değilmiş.Eğer adamsan,saha dışında değil saha içinde yaptıklarınla konuşuluyorsan,kendi kıçını kaldıramayıp başkalarına laf etmek gibi işlerle uğraşmıyorsan oluyormuş demekki bu iş.İşler oyuncunun milli kimliğiyle yürüseydi Afrika'nın adı sanı duyulmamış ülkelerinin topçuları dünyanın büyük takımlarında cirit atmazlardı.
Umarım Hamit Altıntop transferide gerçekleşir de dil uzatanlara ikinci kapak olur.Tekrar tebrikler Nuri başarılarının artarak devam etmesi dileğiyle..
8 Mayıs 2011 Pazar
'Diamond' Panathinaikos
Tam olarak doğru mudur hiç bilmiyorum ama bi'yerler de Diamantidis'in isminin Diamond 'elmas' kelimesinden türetildiğine dair yazılar görmüştüm. Gerçek olsun ya da olmasın çok değerli bir oyuncu olduğunu bir kez daha kanıtladı. Hem sezonun MVP'si olurken hemde final maçının MVP'si oldu , yılın en iyi beşine seçildi ve yılın en iyi savunmacısı ödülünü aldı. Hepsinden öte Panathinaikos'un EL Şampiyonluğunun baş mimarlarından biri oldu.
Baştan sona PAO'nun kontrolünde geçen maçta, ilk çeyrek 22-15, yarıda 33-30 Panathinaikos'un üstünlüğü ile sonuçlandı. 3. çeyrekte de fark çift hanali sayılara çıksada İsrail Ekibinin maç sonuna doğru yaptığı atakla fark 3 sayıya kadar indi.Fakat tekrar ivmeyi kendi lehine çeviren Panathinaikos, Maccabi Tel Aviv karşısında şampiyonluğa 78-70'lik skorla ulaşmayı başardı. Dimitris Diamantidis'in 16 sayı 9 asistlik performansına, takım arkadaşı Mike Batiste 18 sayı ile eşlik etti. Maccabi tarafında ise Chuck Eidson 17 sayı 7 ribaundla oynarken turnuvanın kayıp ismi Lior Eliyahu 10'u son çeyrekte olmak üzere 12 sayı 5 ribaundluk bir performans göstermiş olsada yeterli olamadı.
Böylece, PAO 6., Koç Obradovic de 8. şampiyonluğuna ulaşırken bizim içinde çok güzel haberler geldi Barcelona'dan. Seneye düzenlenecek olan Euroleague F4'ün İstanbul Sinan Erdem Spor Salonu'nda yapılmasına karar verildi. Dünya Şampiyonası'ndan sonra gene büyük bir organizasyona ev sahibi olacak olmak gerçekten mutluluk verici.
Tabi durum böyle olunca seneye EL'de yer alan 2 takımımızında omzuna o ağır yük gerçekten binmiş oluyor, Fenerbahçe Ülker ve Efes Pilsen'in en azından birinin(tabii gönlümüz 2'sini de ister) kendi evinde oynanacak olan bu finale adını yazdırması gerekiyor. Kaçarları kuçarları kalmadı. Hem evimizde oynanacakken hem de çok uzun zamandır özlemini duyuyorken bu kesinlikle kaçırılmayacak bir fırsattır.
3 Mayıs 2011 Salı
Beşiktaş Bu Değil
Spor gazetelerinin,yada haber organlarının her sene klasik bir rutini vardır.Ligin bitimine az bir süre kala,transfer döneminin yaklaştığı zamanlar da transfer dedikoduları üst düzeye çıkar.Bugün A takımına giden oyuncu bir başka gün B takımına hatta aynı gün içinde başka bir gazetede C takımına gider.
Bu senede aynı rutin işlemeye başladı ve alışık olmadığımız şekilde haberler dönüp dolaşıp Beşiktaş üzerinde toplanıyor.Transfer konusunda geçmişi pek de parlak olmayan takımımız bu haberler ve bazı menajerlerin yanlış yönlendirmeleri sonucu yeni sezon başlamadan batağa sürüklenmeye başladı.
Forlan,Hamit,Halil,Egemen,Cardozo isimleri en çok telaffuz edilen isimler.Sözleşmesi devam eden oyuncuların gideceği/gönderileceği,hiç alakamız olmayan oyuncularında takımımıza transferleri yazılıyor.
Geçen sene nereden geldiği belli olmayan bir parayla yapılan transferler ve pompalanan bolca umuttan sonra hüsranla dolu bir yıl geçirdik.Benim hatırladığım Beşiktaş benim sevdiğim Beşiktaş bu şekilde işlemezdi.Diğer büyük takımlara göre kadromuz her zaman daha mütevazi olur onlara göre daha az para harcardık.Yıllar içinde şampiyonluk sayısı olarak onlardan geri kalırdık fakat en azından transfere deli paralar dökmemiş,bir kişinin diktatörlüğü altına girmemiş olurduk.
Bugün geldiğimiz noktada ise durum hiç öyle değil.Bizi diğerlerinden ayıran farkımız tamamen ortadan kalkmış durumda.Artık bizde nereden geldiği belli olmayan(nasıl ödeneceği belli olmayan) paralara transfer yapıyor,bolca umut pompalıyor,işler kötüye giderkende yeni bombalar patlatıyoruz.Takım içinde gruplaşmanın önüne geçemiyor,bugün gelip yarın gideceği gün gibi ortada olan bir adam yüzünden yıllarca bu klübe hizmet etmiş adamları,sahada kendini göstermesine bile fırsat vermediğimiz adamları harcayabiliyoruz.
Yinede diğerlerinin eskiden beri yaptıklarını yaptığımız ve üstüne çıktığımız halde diğerlerinden eksik olarak başarı yok.Onlar yukarıda saydıklarımı yaparak belli başarılar elde ettiler.(gelip geçici olsada)Biz ise aynılarını yapmamıza rağmen boşa bir sezon geçirdik.Hem boşa geçen sezonun izlerini silmek hemde diğerleriyle aramızdaki farkı kapatabilmek için yeni sezona çok daha çılgın projelerle girmeye hazırlanıyoruz..
Benim hatırladığım Beşiktaş bu değil.Benim Beşiktaş'ım bu hiç değil.