30 Ekim 2010 Cumartesi

Efes Pilsen-Karşıyaka maç öncesi



(Başlamadan önce not:Yazar bu yazıyı duygusal ve karışık duygular içinde KSK'yı kişiselleştirerek yazmıştır.)

Bu maç benim için başka duygular ifade ediyor aslında.Basketbola ilgi duymaya,ilgilenmeye,oynamaya başladığım zamandan beri Efes'e sempati duydum destekledim.Maçlarına gitmeye çalıştım yeri geldi televizyondan izledim.Bu sezon iç sahada oynadığı hiç bir maçı kaçırmadım Efes'in(cumhurbaşkanlığı dahil) kaçırmayada niyetim yok aslında.

Bu gün yani yaklaşık 2.5 saat sonra Efes,Karşıyaka'yla karşı karşıya gelecek.Karşıyaka'nın yeri bende farklıdır.Bir Karşıyaka'lı olarak Kaf-Kaf İstanbul'a her geldiğinde aksatmadan orada olur sesim çıkmayacak dereceye gelene kadar Kaf-Kaf çekenlere katılırım.Son dönemlerde başarısızlıklara mahkum olsakta Kaf-Kaf yanlız bırakılmaz hiç bir zaman.

Bu gelişindede yanlız bırakmayacağım Kaf-Kaf'ı ancak bir farkla.'Benim takımım' diyebileceğim 2 takım karşılaşınca ve rakip Karşıyaka olunca garip duygular içerisnde izleyeceğim maçı.Rakip Efes olmasaydı ve Efesliler grubuna dahil olup güzel insanlarla tanışmamış olsaydım yine Kaf-Sin-Kaf çekmek için en ön sıralarda olurdum.Bu kez durum farklı.Bir kaç maçtır beraberiz ve bilmediğim şekilde çok ısındım gruba onlarla maç izlemek ayrı keyif.O yüzden bir maçlık istisna yaparak Kaf-Kaf'ın maçında ilk kez rakip takım tarafında olacağım ve rakip takım forması giyeceğim.Tabiki formamım altında Karşıyaka her zaman olacak,Efes diye bağırırken bir yandan da Karşıyaka'yı desteklemiş olacağım.

Son söz olarak kusura bakma Kaf-Kaf'ım bir maçlık oda Efes için beni mazur gör bir dahaki gelişinde kendimi sana affettireceğim şimdi sana gelmek için yola çıkıyorum bekle beni..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder